Bilinçli niyetlerimiz ile yaşam dokumuzu değiştirebileceğimizi, düşünce ve sözlerin titreşimi olduğunu dile getiren Holistic sound healer-Acutonics uygulayıcısı, Tibet çanakları eğitmeni ve nefes koçu Müge Ceylan; “ Düşünce ve sözlerimizin de titreşimleri vardır. Bu titreşimler iplikler şeklinde yaşamımızın dokusunu oluşturur. Güçlü ve bilinçli yaptığımız niyetler yaşam dokumuzu dönüştürebilir” dedi.
Ses yolculuğunda düşlerin somutlaştığını söyleyen Ceylan; “ Ses yolculuğunda, düşler somutlaşır, sadece fiziksel bir bedenden ibaret olmadığımızı bize hatırlatır. O andaki teslimiyet bütünsel şifaya kapı açar. Zihnimiz ve kalbimiz anda bir olmayı deneyimler” dedi.
Sound Healing Terapisinin temelini anlatan Müge Ceylan; “Ses iyileşmesinin temel prensibi rezonans kavramıdır (bir nesnenin titreşim frekansı.) Tüm Evren bir titreşim durumundadır. Bu insanları içerir. Vücudun her organı, hücresi, kemiği, dokusu ve sıvısı ile vücudu saran elektromanyetik alanlar sağlıklı bir titreşim frekansına sahiptir. Kendimizin bir kısmı ya da çevremizle yanılmıyorsak, uyumsuz ve dolayısıyla sağlıksız hale gelirsek, doğal olarak sağlıklı frekansımız uyumsuz titreşen, hastalık yaratan bir frekansa dönüşür.” Diye konuştu.
Ses Şifası, Şifa frekanslarının vücudun etrafındaki fiziksel ve ince enerji alanlarına uygulanması olduğunu hatırlatan Müge Ceylan; “ Bu şifa verici veya terapötik frekanslar ve sesler, canlı ses terapisi seansları, Ses, vokal ve diyapozon, Tibet şarkı kaseleri (singing bowls), gibi çeşitli ses şifa araçları ile sağlanır. Tibet ses çanağı ne işe yaradığını söyleyecek olursak, bu kaseler, bazen alternatif bir şifa için kullanılır. Bu özelliği, özellikle ürettiği ses titreşimlerinin çakraları etkileyebileceğini düşünenler tarafından kullanılmaktadır. Tibet çanağının çıkardığı ses, genellikle dönüştürücü zihinsel durumlar ve derin rahatlama ile ilişkilendirilir” dedi.
Ferkansın ne olduğunu, insanları ne şekilde etkilediğini, ses şifası ile tedavinin mümkün olup olmadığını açıklayan Müge Ceylan; “ Bir saniyede oluşan titreşim sayısına frekans hz deriz. Be madde içinde yayılan enerjinin titreşimidir. Sağlıklı bir insanın vücudu 62-72 hz aralığında frekans yayar. Olumsuz düşünce 12 hz düşürür. Medidasyon dua 15 hz artar, kanserli bir beden 42 hz, ölüm başlangıcı 25 hz, esans yağlar çok kuvvetli hz yükselticilerdir. İnsan bedenine iyi gelen ve yükselten frekans 432 ve 444 Dna kodları üzerinde 528 hz, Biofotonik alanın öncüsü Fritz Albert Pop bütün canlı hücrelerin ışık saçtığın ve ışık kaynağının dna olduğunu söylemiştir. DNA’ımızın birden fazla frekans yaydığının özellikle belirtir ki bu da aslında bilinmeyen gerçekliğin içindeki çok boyutsal sınırsızlığımızı bize gösterir. 1920 yılında Dr. Raymond Rıfe belli frekanslarla virüs ve bakteri yok edebileceğini buldu. Ve bulunduğu be rezonansla 16 farklı ölümcül tümörü 3 ay içerisinde yok etmiştir” diye konuştu.
Haber: Pervin Bölükbaşı